1. Anasayfa
  2. Kişisel Gelişim

Sessizliğin Gücü: Daha Az Konuşarak Daha Etkili İletişim Kurmanın Yolları

Sessizliğin Gücü: Daha Az Konuşarak Daha Etkili İletişim Kurmanın Yolları
0

Konuştuğunuz sürece yeni şeyler öğrenemezsiniz. Bazı iş insanlarının susmayı bilmediği bir dünyada bunu başaranlar bir adım öndedir. Çünkü ne kadar çok konuşursanız o kadar az duyarsınız.

Aşağıda bulunan önerileri dikkate almanızda fayda var:

  • Açıklamalarınızı ve cevaplarınız 60 saniyenin altında tutmaya çalışın

Uzun soluklu ve karşılıklı diyaloglara neden olan iş görüşmeleri genelde tarafların birbirini domine etmesi için yapılır. Daha kısa konuşmalar diyaloğun daha rahat geçmesini sağlar iki tarafında karlı çıkmasını sağlar. Konuşmaları savaş gibi görüp uzunca bir süre tartışmaktansa daha kısa ve kibar bir yolla iki tarafında kazançlı çıkacağı bir seviyede tutun.

  • Karşı tarafın cevaplarını dikkatlice dinleyin ve sözünü kesmeyin

Savunmaya geçip atak yapacağınız zamanı beklemektense karşı tarafı dikkatli bir şekilde dinleyin. Karşı taraf konuşurken göz teması kurup aktif bir şekilde dinleyen kişiler daha kolay güven verirler ve konuşmadan bir şeyler öğrenme şansları daha yüksektir..

  • Mantıklı duraksamalar ile cevaplarınızı verin

Bu duraksamalar karşı tarafı dinlediğinizi ve onların söyledikleri üzerine düşündüğünüzü gösterecektir. Sonuç, muhteşem bir farkındalık ve iki taraf için de büyük bir etki ortaya koyacaktır.

  • Bir şeyleri açıklığa kavuşturmak için soru sormaktan çekinmeyin

Konuşmayı takip eden sorular sormak sizin karşı tarafı önemsediğinizi ve konuşmayı takip ettiğinizi kanıtlar. Sorular ayrıca tartışma alanını daraltmanıza da yardımcı olur. Doğru sorular sormak üretkenliğinizi ve verimliliğinizi arttırır.

  • Konuşma zamanınızdan bir bölümünü duyduklarınızı özetlemeye harcayın

Bir konuşmacı olarak kredinizi arttırmakla birlikte iyi bir dinleyici olduğunuzu da karşı tarafa gösterir. Süreci de kavradığınızı kanıtlar.

  • Sadece bir konuşmacıya konuşuyorsanız ismiyle hitap edebilirsiniz

Karşı tarafa ismiyle seslenerek odaklanma ve dikkat sorununu ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Ayrıca güven ve saygı duyulası bir konuma da oturtmuş olursunuz konuşmayı. Sonrasında ise yapmanız gereken tek şey aynı analoji ve terminolojiyi kullanarak orta noktayı bulmaktır.

  • Bağlantı kurma, bilgi aktarma ve ikna etme stratejisini uygulayın

Her konuşmacı insanların dikkatini kısa sürede çekme, istenilen mesajı iletmede ve dinleyiciyi harekete geçirme konusunda sıkıntılar çekmektedir. Çok konuşmak konuyu dağıtmaktan ve kafayı karıştırmaktan, iletişimi kesmekten ve karşı tarafın savunma pozisyonuna geçmesinden başa bir işe yaramaz. Anahtar kelimeleri yakalayın ve cevap vermeden önce düşünün.

Zaman kritik derecede önemlidir değişen ve dönüşen dünya koşullarında. Bunu mesajlarınızı tekrarlayarak harcama yoluna başvurmayın.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir